Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (TÜRK-İŞ) 5-7 Aralık 2019 tarihleri arasında Ankara’da, Büyük Anadolu Hotel’de gerçekleşen 23. Olağan Genel Kurulu, Cumartesi günü yapılan seçimlerin ardından sona erdi.
“Emeğimizden de vatanımızdan da vazgeçmeyeceğiz” şiarıyla düzenlenen Genel Kurula TÜRK-İŞ’e bağlı sendikaların yöneticileri ve üyelerinin yanı sıra farklı sivil toplum örgütleri ve çok sayıda yabancı konuk katılım sağladı. Genel Kurula sendikamızdan genel merkez yöneticileri, şube başkanları ve sendikamızın Türk-İş delegeleri katıldı.
Açış konuşmasını Türk-İş Genel Sekreteri Pevrul Kavlak’ın yaptığı Genel Kurulda Genel Sekreterin ardından Genel Başkan Ergün Atalay, yabancı konuklar ve üye sendikaların genel başkanları sırasıyla konuşmalarını gerçekleştirdiler.
Genel Başkanımız Genel Kurulda katılımcılara hitaben aşağıdaki konuşmayı yaptı;
Değerli dostlar sevgili arkadaşlar,
Şahsım ve Kristal-İş Sendikası adına Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun 23. Olağan Genel Kurulunu selamlıyorum.
Genel Kurul sonucunda atılacak adımların emek dünyası için olumlu sonuçlar getirmesini diliyorum.
Genel kurulumuz ekonomik krizin işçi sınıfı tarafından derinden hissedildiği, krizin faturasının da yine işçi sınıfına ödetilmek istendiği bir dönemde toplanıyor. Bu dönemlerde işçilerin sendikalara olan ihtiyaçları daha da artmaktadır ancak üzülerek de görüyoruz ki, işçilerin sendikalara olan güveni de azalmaktadır.
22.Türk-İş Genel Kurulu’nu gerçekleştirdiğimiz 2015 yılından bugüne geçen zaman bize gösteriyor ki sendikacılık ve çalışma hayatına ilişkin var olan sorunlar çözümlenememiş aksine giderek büyümüştür.
Türkiye’nin en büyük işçi sendikaları konfederasyonu olan Türk- İş bu sorunların çözümünde en etkili olması gereken emek örgütüdür. Sendikal hareketin ciddi sorunlarla karşı karşıya olduğu bugünlerde bizlerin, emeğin yanında atacağı her adım hayati önem taşımaktadır.
Sendikal hareket son yıllarda ne yazık ki güç kaybetmiştir. Çalışma hayatının temel ekseni sermayedarın yüzünün gülmesi üzerine kurulan bir sistem doğrultusunda işlemektedir.
Hükümet eliyle gerçekleştirilen sermaye yanlısı politikalar çalışma hayatını esnek, kuralsız ve güvencesiz bir yapı haline getirmiştir. Bu politikalar doğrultusunda sendikal hareket kısıtlanmıştır. Yeni hak arayışları bir yana kazanmış olduğumuz hakları koruma noktasında dahi zorlanır hale gelmiş bulunuyoruz. Emekçiler her geçen gün daha zor şartlar altında çalışmaya ve yaşamaya mahkûm ediliyor.
Neo liberal politikaların tek amacı sermayenin piyasadaki gücünü arttırmak. Çalışma hayatı da bu doğrultuda düzenleniyor. İşverenler sendikalara karşı acımasız sendikasızlaştırma politikaları izliyor.
Sendikalar, örgütlenme sorunlarıyla karşı karşıya kalıyor hatta eski üyelerini korumakta zorlanıyor.
İşçi hakları ve sosyal haklar hızla geriliyor. Bunun sonucunda sosyal adaletsizlik artıyor.
Yaşadığımız bu tablo paranın egemenliğinde, insanca çalışma ve yaşama hakkının yok sayıldığı, bu amaç karşısında hiçbir kuralı tanımayan, merkezinde emeğin değil paranın ve karın bulunduğu kapitalist düzenin ve izlenen neo liberal politikaların eseridir.
Sevgili dostlar,
Uygulanan bu politikaların çalışma ilişkileri üzerindeki olumsuz etkisi hükümetin ve yandaş basının tüm çabalarına rağmen gözler önüne serilmiş durumda.
2013 yılından bu yana 10.905 işçi, iş cinayetine kurban edilmiş. Bu sonuç hükümetin sermaye yanlısı politikalarının sonucudur. İşçi cinayetlerinden ve yaşanan sorunlardan hükümet kadar sınıf yararına karar alma ilkesini yok sayarak, devlete karşı var olan bağımsızlığını benimseyememiş sendikalar ve konfederasyonlar da sorumludur. Sendikalar ve konfederasyonlar işçi sınıfını temsil ettiğini unutmadan, hükümetten bağımsız bir duruş sergilemelidir. Emek örgütleri var olan haklarını korumaya çalışmakla kalmamalı, yeni haklar için de mücadele etmelidir.
İşçi sınıfının maruz bırakıldığı bu olumsuzluklara sessiz kalan; çözüm üretmek bir yana, yaşanan sorunları siyasi platformda dile getirmekten dahi kaçınan siyasi partiler de yaşananlarda pay sahibidir. Hükümetin uygulamaya koyduğu sermaye yanlısı politikaları destekleyerek, işçi sınıfını yok sayan sözde muhalefet partileri var oldukça uygulanan politikalar devamlılık kazanacaktır. Emekçilerin kısıtlanan hakları karşısında yalnızca yapılanları izlemekle yetinen bu partiler görevlerini yerine getirmemektedir.
Değerli dostlar,
Hükümet, uyguladığı politikalarla sermaye yanlısı duruşunu uluslararası alanda da göstermektedir. Uluslararası Para Fonu’nu, Dünya Bankası’nı ve Dünya Ticaret Örgütü’nü el üstünde tutan tavrı apaçık ortadadır. Ancak Uluslararası Çalışma Örgütü’nü ve normlarını görmezden gelerek hareket etmektedir. Grev, toplu iş sözleşmesi ve örgütlenme hakkını ILO normlarına uygun hale getirmek bir yana, daha kısıtlayıcı politikalar uygulamaya koymaktadır. Grev yasakları ve ertelemeleri, arkası sıvazlanan taşeronlaşma ve esnekleşme emekçilerin çalışma koşullarını ve sendikalaşmayı gün geçtikçe daha kötü hale getirmektedir.
İşçi sınıfının en temel haklarından olan kıdem tazminatı üzerindeki değişiklik baskısı, kısa süre için rafa kaldırılmış olsa da ilerleyen günlerde tekrar gündeme gelecektir. Hükümetin çalışma ilişkileri için uyguladığı politikaları göz önüne alınca bunu tahmin etmek güç değildir. Ancak bizler işçi sınıfının temsilcileri olarak bu dayatmanın karşısında dik duracağız. 21. Ve 22. Türk-İş Genel Kurulu’nda almış olduğumuz; kıdem tazminatı hakkımızın gasp edilmesi durumunda uygulamaya koyacağımız genel grev kararını yenileyerek, sınıf bilincini ve dayanışmasını ayakta tutmalıyız.
Yaşanan tüm bu olumsuzluklardan kurtulmanın tek yolu sınıf bilincine hâkim, güçlü sendikal hareketlerdir. Örgütlü bir işçi sınıfını hiçbir kuvvet mağlup edemez.
Sevgili dostlar,
Yaşanan bu sorunların, işçi sınıfının yararına çözüme kavuşacağı inancıyla, Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun 23. Olağan Genel Kurulu’nu selamlıyorum.
Seçimler sonucunda Türk-İş’in Yönetim Kurulu değişmedi. Sonuca göre Türk-İş’in Yönetim Kurulu aşağıdaki gibi oldu;
Ergün Atalay | Genel Başkan |
Pevrul Kavlak | Genel Sekreter |
Ramazan Ağar | Genel Mali Sekreter |
Nazmi Irgat | Genel Eğitim Sekreteri |
Eyüp Alemdar | Genel Teşkilatlandırma Sekreteri |