Trakya Şubemiz delege seçimlerinin iptaline yönelik 15 Temmuz 2015 günü T.C. Lüleburgaz İş Mahkemesi’nin vermiş olduğu kararın gerekçesi 17.08.2015 günü açıklanmıştır.
Açıklanan gerekçeli kararda seçimlerin iptaline yönelik olarak tüzüğümüzün 42. maddesi gösterilmiştir. Genel Merkez ve Trakya Şubesi’nin 16.02.2015 tarihli mutabakat yazısıyla şube seçim kararının aynı gün alınmadığı, 25.02.2015 tarihli Trakya Şubesi delege seçimleri kararı baz alındığında ise 15 günlük süreye uyulmadığı belirtilmiştir.
Ana Tüzüğün 42. Maddesi
“Şube Genel Kurulu’nda önce Genel Merkez Yönetim Kuruluyla mutabık kalmak koşulu ile Şube Yönetim Kurulu, bağlı her bir işyerinde kaçar delege seçileceğini saptar ve delege seçimlerinden en az 15 gün önce şube binasında ilan eder.” şeklindedir. Anatüzüğümüze göre gerçekleştirilen mutabakat yazısı 16.02.2015 günü şube binasında asılmıştır. Ayrıca 25.02.2015 tarihli karar baz alındığında da mahkemenin yapmış olduğu yorumu kabul etsek dahi Trakya Cam Sanayi ve Yapı Merkezi fabrikalarında yapılan seçimlerin 15 günlük sürenin üzerinde olduğunu ancak mahkemenin bu iki işyerinde de seçimleri iptal ettiğini görmekteyiz ki bu konunun da altını kalın olarak çizmek isteriz.
Değerli üyeler
Bilindiği gibi seçime yapılan itiraz sadece bu konu ile sınırlı değil, diğer 5 başlık altında toplanmıştır.
1) Tüzüğümüzün 30. Maddesinin son paragrafı “delege seçimleri şubeye bağlı işyeri ya da işletmelerin her birinde aynı günde yapılmak kaydıyla” yazması sonucu, seçimlerin aynı gün yapılmamış olmasının anatüzüğe aykırı olduğudur. Ancak ilgili paragrafın devamında “işyerlerinin tamamında 10 gün içinde yapılarak sonuçlandırılır” diye yazmaktadır. Bilerek ya da bilmeyerek bu cümle itiraz dilekçesine koyulmamıştı. Trakya Şubesi’nin seçimleri 8 gün içinde anatüzüğe uygun olarak yapılmış ve mahkeme de uygunluğunu onaylamıştır.
2) Seçimlerde aday olacakların 27.02.2015 Cuma günü 17.30’a kadar şubeye bildirilmesi zorunluluğunun seçilme hakkı ve eşitlik ilkesine aykırı olduğunun ileri sürülmesidir. Anatüzüğümüzde bu konuda emredici bir hüküm bulunmadığı mahkemece de sabit görüldüğünden bu itiraz da dikkate alınmamıştır.
3) Şubeye bağlı işyerlerinde belirlenen sandık sayılarının muhalif delege adaylarının seçilmemesi için kuralsız ve keyfi olarak belirlendiğine yönelik yapılan itirazdır. Yine mahkeme yasalarda, anatüzükte ve Trakya Şubemiz’in 2003 yılından bugüne kadar yapmış olduğu seçimleri esas alarak aykırı bir durum saptayamamış, gerekçeli kararında bu konuya atıf dahi yapmamıştır.
4) Oy pusulalarının keyfi olarak düzenlendiği, oy verme işlemi esnasında mükerrer oy kullanıldığı ve üyelere baskı yapıldığına ilişkin itirazları, tanıkların ve belgelerin ışığında dikkate dahi almamış, itirazda bulunan kişilerin demokratik ve özgürce yapılan seçimlere gölge düşürmek istemesine Yüce Türk Mahkemesi izin vermemiştir.
5) Hangi delegenin kaç oy aldığına dair herhangi bir tutanak düzenlenmediğine ilişkin yapılan itirazdır. Trakya Şubesi delege seçimlerinde adayların aldıkları oy ve seçilen delegelerin isimlerini belirten tutanaklar mahkemeye sunulmuş, usulsüz bir duruma rastlanmamıştır. Burada acı olan itirazı yapan kişilerin göstermiş oldukları tanıkların bu yönde ifade vermelerinden öte, “tutanak görmedik” diyenlerin, seçim günü açık ve alenen yapılan oy sayımına bizzat katılmaları ve tutanakları imzalamalarına karşın mahkemede “görmedik” diye ifade vermeleridir ki bu konuyu da vicdanına her zaman güvendiğimiz Kristal-İş Sendikası üyelerinin dikkatine sunuyoruz.
Değerli Kristal-İş üyeleri,
Lüleburgaz İş Mahkemesi 42. maddeyi yorumlamış ve kararını ilgili maddeye dayandırmıştır. Kararda açıkça esastan seçimlerin iptalini değil yorumdan kaynaklanan sebeple usulden bozmuştur. Mahkemenin bu kararına saygı duymak dışında kimsenin söyleyeceği bir şey olamaz. Ancak bilinmelidir ki yargı süreci devam etmektedir. Sendikamız hukukun kendisine tanıdığı hak uyarınca bu konuyu bir üst mahkemeye taşımıştır.
Burada dikkat çekeceğimiz konu itiraz tarihinden bu güne sürekli olarak Trakya Şubesi delege seçimlerinin usulsüz, keyfi ve mevcut sendika görevlilerinin menfaati doğrultusunda, sendikanın anatüzüğünün “sendikanın amacı” başlıklı 2. Maddesinin e bendi “çalışma yaşamı başta olmak üzere bütün toplumsal alanlarda demokratikleşmeyi savunur. Dil, renk, ırk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din ve mezhep ayrımı gözetmeksizin işçilerin ve çalışanların eşitliğini temel alan birliğin korunması ve geliştirilmesi için mücadele eder.”; f bendi “sendika mücadelesini demokrasi ilkeleri temelinde ve demokratik merkeziyetçilik kuralları içinde yürütür.”; g bendi “sendika bu amaçlarını demokratik ilkelerden sapmadan ve meşru yollardan gerçekleştirir.” Demesine rağmen, bu ilkeleri çiğnediğimizi ısrarla söylemeleri ve savunmalarıdır.
Ancak bu suçlamaları en hafif ifadeyle pervasızca yapanların iddialarını Yüce Türk adaleti çürütmüştür. Şimdi bu itirazlarda bulunanlara bugüne kadar ağızlarına almadıkları 42. maddenin yorumu kalmıştır.
Unutulmamalıdır ki, Kristal-İş tarihine bu süreç ve tarafları kaydedilmiş, üyelerimizin belleklerine yazılmıştır.
Üyelerimize saygıyla duyurulur.
KRİSTAL-İŞ SENDİKASI GENEL MERKEZ YÖNETİM KURULU