KRİSTAL-İŞ 5.800 İŞÇİYLE HAK ARIYOR!
Nazım Alpman, BirGün, 23 Haziran 2014
Kristal-İş Sendikasıyla Cam İşverenleri Sendikası arasında süren toplu iş sözleşme görüşmeleri anlaşmazlıkla sonuçlanınca Türkiye İşçi Sınıfı tarihinin en büyük grevlerinden biri daha başladı: 5 bin 800 Cam işçisi greve çıktı!
Mevcut yasalarla greve çıkabilmek teorik olarak mümkün görülüyor. Ama çalışma yaşamının pratiği başka türlü çalışıyor. Gerçi eskiden de (1970’ler) benzeri bir durum vardı. Ancak o zamanlar işçi sınıfı çok hareketli anında tepki koyabilen bir yapıya sahip olduğu için, tıkanma noktalarında “bükülmez bilek” olduğunu gösterebiliyordu!
Cam grevinin daha ilk pazarında (22 Haziran 2014) Trakya Oto-cam fabrikasında işveren yasa dışı olarak “mamul madde çıkartma hazırlığında” olduğuna dair bilgiler sosyal medya üzerinden akmaya başladı. Bir de eki vardı:
-Jandarma da müdahale hazırlığında!
Grev işçi ile patron arasındadır. Anlaşırlar, sözleşme imzalayabilirler. Anlaşamazlar, o zaman da işçiler grev, patronlar da lokavt yapabilirler. Hepsi hukuki düzlenme gelişecek konulardır. Jandarma veya polisin bir müdahalesi olabilir mi?
Türkiye’de oluyor! Tabii her zaman güvenlik güçleri işverenlerden yana tavır alıp uyguluyorlar. Grev sırasında üretilen malların çıkartılması yasa ile engellenmiştir. Patron yasayı tanımayarak “çıkartıyorum” derse, grevci işçiler de fabrikanın kapısını tutup bu ürünlerin çıkışına engel olabilirler!
Güvenlik güçleri (polis-jandarma) böylesi durumlarda olay yerine gelerek, işçileri tutar, patronları salar! Mamul maddenin –yasa dışı da- olsa çıkartılmasını temin eder! Güvenlik birimlerinin başındaki yetkililer şöyle derler:
-Eğer bu işlem yasa dışıysa, mahkemeye gidip hakkınızı arayın!
Patrona gidip de “bu malı fabrikadan çıkartabilmeniz için mahkemeden bir kararınız var mı?” diye sormaz!!!
İşçiler o zaman daha iyi anlarlar ki; bu resmi giysili elemanlardan oluşan, silahlı, miğferli, coplu, panzerli, akrepli, tomalı devlet görevlileri doğrudan sermayenin bekçileridir!..
Varlık nedenleri sadece budur: Paranın muhafızlığını yapmak!
Şişe Cam İşçilerinin çok köklü mücadele tarihi vardır. 1966’da yaşanan Paşabahçe Grevi adıyla tarihe geçen eylem, işçi sınıfına büyük bir örgüt armağan etmişti. Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) bu eylem sırasında oluşan dayanışma sayesinde kurulmuştu.
Aradan geçen bunca yıla karşın cam işçisinin mücadele geleneği kuşaklar ötesi bir genetik yapıyla sürüyor. Günümüzün cam işçileri, 1966’dakilerin torunları olabilirler. Ancak üyesi oldukları Kristal-İş geçmişte olduğu gibi günümüzde de işçi sınıfının motor gücünü oluşturan sendikalarından biridir.
İşçi sınıfı Türk-İş’i, DİSK’i, KESK’i demeden bu büyük eylemin çevresinde dayanışma halkaları oluşturmalıdır. Çünkü Cam İşçisi’nin talep ettiği ücret artışı, diğer iş kolları için de gösterge olacaktır.
Kristal-İş yüzde 23.12 artış istiyor. Cam işverenleriyse yüzde 11.79 oranını layık görmüşler. Yüzde 10’lu oran ancak “garson bahşişi” olabilir. Patronlar 12 Eylül 1980’den işçi haklarını yemekten doymadılar. Bu kadar yıl sonra gönüllerinden kopan ise bir bahşiş oranı!
Cam işçinin hak arama yolu kutsaldır, patronlar yasa dışı yollara sapmak yerine başka bir yerde durmalılar:
-Şişe Cam Grevine saygı duyun!..