23 Haziran 2014
Basın Açıklaması
CAM İŞÇİSİ NEDEN GREVDE
Sendikamız 20 Haziran 2014 günü sabahı, Şişecam Topluluğu bünyesindeki on cam fabrikasında grev başlatmıştır.
Sendikamız toplu sözleşme müzakereleri boyunca her uzlaşma imkânını sonuna kadar değerlendirmeye çalışmış, toplu sözleşmenin masada bitirilmesi için elinden geleni yapmıştır. Ancak Şişecam yetkililerinin toplu pazarlık masasındaki katı, uzlaşma arayışından uzak tutumu, grevi kaçınılmaz kılmıştır.
Şişecam yetkilileri, cam işçisinin içinde bulunduğu ekonomik güçlükleri görmezden gelmekte, kamuoyuna gerçeği olduğundan farklı göstermeye, kamuoyunu yanıltmaya çalışmaktadır.
Şişecam’ın toplu pazarlık ve grev kapsamındaki on fabrikasında çalışan üyelerimizin ortalama saat ücreti Aralık 2013 tarihi itibariyle 9,24 liradır. Bu da aylık net 1566 lirayı bulmaktadır. Üstelik üyelerimizin çok önemli bir kesimi, asgari ücretle yani net 846 lira aylıkla ya da asgari ücretin biraz üzerinde ücretlerle çalışmaktadırlar. Oysa konfederasyonumuz Türk-İş’in açıkladığı açlık sınırı aylık net 1099,17; yoksulluk sınırı aylık net 3580,35 liradır. Bu veriler, cam emekçisinin gerçeğini ve haklılığını açık seçik ortaya koymaktadır.
Bunun yanında Şişecam’ın fabrikalarında uygulanan ücret sistemi, günümüz konjonktüründe geçerliliğini yitirmiş bir sistemdir ve ücret ortalamalarında yıldan yıla gerilemeye neden olmaktadır. Son iki dönem içinde toplu iş sözleşmeleriyle sağlanan ücret artışlarına rağmen ortalama ücretlerdeki gerileme, yüzde 23 oranındadır. Üstelik bu gerilemeler, “nominal” ücretlerde gerçekleşmiştir ve reel ücretlerdeki gerileme bu oranların çok daha üzerindedir. Bu yaratılan katma değerden üyelerimizin aldığı payın her yıl biraz daha azaldığını göstermektedir. Bu kayıpların telafisini istemek, sendikamızın ve üyelerimizin en doğal hakkıdır.
Öte yandan son dönemdeki işgücü sirkülasyonu, üyelerimiz arasında katlanılamaz boyutlara varan bir ücret adaletsizliği ortaya çıkarmıştır. Bugün eşit kalifikasyona sahip ve aynı işi yapan üyelerimiz arasında iki katını aşan hatta zaman zaman üç katına yaklaşan ücret farklılıkları vardır. Bu nedenle sendikamız, bu adaletsizliğin düzeltilmesi için düşük ücretlerde iyileştirme önermektedir. Bu düzeltmenin kalıcı olmasının yolu da işe giriş ücreti modelinin hayata geçirilmesidir ve işe giriş ücreti toplu sözleşme taleplerimiz arasındadır. Bu iki talep, evrensel “eşit işe eşit ücret” ilkesinin gereğidir.
Bunların yanında iki düzenleyici madde de uyuşmazlık kapsamındadır ve bunlardan biri iş güvencesini sağlamayı diğeri ise kazanılmış hakları korumayı hedeflemektedir.
Sendikamız, birikmiş sorunların çözümü için, son derece haklı taleplerini hayata geçirmek için grevdedir.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
Bilal Çetintaş
KRİSTAL-İŞ SENDİKASI
GENEL BAŞKANI