TMSF’nin bir yıl önce el koyduğu BMC, geçtiğimiz hafta yapılan ihaleyle Ethem Sancak’ın sahip olduğu Es Mali Yatırım ve Danışmanlık şirketine satıldı.
Evlere şenlik bir ihale, pespaye bir tiyatro oyunu…
TMSF fabrikayı, en istikrarlı müşterisine satıyor olmanın mutluluğunu yaşıyor. Zira ihaleye ondan başka katılan bulunmuyor. Ethem Sancak ise Akşam gazetesi ve Sky Türk televizyonundan sonra yeni bir TMSF “kelepiri” düşürmüş olmanın keyfini çıkarıyor. 985 milyon lira muhammen bedel için önce 540 milyon veriyor. Sonra “etmez bu kadar ama” tavrıyla ihale komisyonu başkanını “kırmıyor” ve işi 751 milyon liraya bağlıyor.
BMC’nin yeni patronu bir taşla birkaç kuş birden vuruyor.
Fabrikayı TSK’nın hazır siparişleri ve gelecekte birçok kamu kuruluşuna araç satma imkanı ile satın alıyor. Şirketin mevcut borçlarının önemli bir kısmını muhammen bedelin altındaki fiyat sayesinde TMSF’ye yıkmış oluyor. Diğer taraftan, ederi mevcut durumda 300 milyon lira olduğu ifade edilen fabrika arsasına da konmuş oluyor. Yapılacak bir imar değişikliği ile 2 milyar liraya kadar yükselmesi mümkün olan bu arsa başlı başına bir servet anlamına geliyor.
İhale boyunca alan da satan da belli ki çok eğleniyor.
* * *
Yaşanan mali kriz nedeniyle TMSF tarafından el koyulmadan önce, fabrikanın sahibi Mehmet Emin Karaamehmet idi. Karamehmet yıllarca BMC’nin tatlı kârını cebine indirdi. Sonra hükümetle ilişkiler ters gitti. İşler bozuldu. Karamehmet, başka birçok şirkette olduğu gibi BMC’de de sıkıntıya girdi. 2012 yılının başından itibaren BMC’de işçilere ücret ödenmemeye başladı.
İşçiler aylarca ücret alamadan çalıştı. Ücret ödenmediği için işten ayrılanlar ise ne ücret alacaklarını, ne de kıdem tazminatlarını kurtarabildi. TMSF’nin el koyması da sorunlarını çözmedi. BMC işçisi ne işten çıkabildi, ne de çalıştığında ücretini alabildi.
TMSF’nin BMC’ye el koymasından kısa bir süre sonra Forbes “En zengin 100 Türk” listesini açıkladı. Listede Mehmet Emin Karamehmet 2,4 milyar dolarlık servetiyle bir kez daha üst sıralarda yer aldı.
* * *
Ethem Sancak ve Mehmet Emin Karamehmet.
Türkiye’nin iki ayrı döneminin iki ayrı “iş adamı”. BMC’nin eski ve yeni patronları.
Biri yandaşlıkla yükselirken, diğeri gözden düştüğünde bile “en zengin” listesindeki yerini hiç kaybetmedi.
* * *
Sabri Altındal ve Uğur Nezir isimlerini hatırlayan var mı?
Biri 33 yaşındaydı. 16 yaşından bu yana o fabrikada çalışıyordu. Aylarca ücret alamadığı için çok zor durumdaydı. Doğumuna çok az bir süre kalan eşi, babasının evine dönmek zorunda kaldı. Yaşadığı sıkıntıya çözüm bulamadı. 23 Nisan 2013 sabahı cinnet geçirdi. Önce kendisini sakinleştirmeye çalışan babasını bıçakladı, sonra kendisiyle birlikte evi ateşe verdi.
Diğeri çok daha gençti, 25 yaşındaydı. En son ücretini alalı tam bir yıl olmuştu. Borç, harç derken o da çıkış yolu bulamadı. 17 Temmuz 2013 akşamı, 4. kattaki evinin balkonuna çıktı ve sorunlarını arkasında bıraktığını düşünerek kendini boşluğa bıraktı.
Onlar BMC’de aylarca açlığa mahkum edilen yüzlerce işçiden sadece ikisiydi.
BMC satıldı.
Biri fabrikayı alırken çok eğlendi, diğeri fabrika elinden alınmasına rağmen tükenmeyen zenginliğinin keyfini çıkarmaya devam etti. Sabri ve Uğur’dan ise geriye, en az 12’şer aylık ücret alacakları ile yıllarca çalışmalarının karşılığı olan kıdem tazminatları kaldı.
Bir de canlı yayınlanan ihalede atılan kahkahaların kayıtlar.
Kaynak: haber.sol.org.tr