OCAK-ŞUBAT 2014 EMEĞİN GÜNDEMİ
Rüşvet ve Yolsuzluk ile Sansür ve Adaletsizlik
Türkiye’de sadece rüşvetçi baba ve oğullar değil, onuruyla direnen işçiler ve çocukları da var. Onuruyla çalışmak ve insanca yaşamak isteyen emekçilerden çalınanların, Ocak ve Şubat 2014’ta nasıl rüşvet ve yolsuzluğa dönüştüğünü gördük. Hırsızları ve uğursuzları unutmayın ama gelin biz size onuru ve ekmeği için direnen işçi ve emekçilerin hikayelerini anlatalım.
Türkiyeli emekçiler, Aralık 2013’ten itibaren ortaya saçılan rüşvet ve yolsuzluklar ile bu yolsuzlukları örtmek için getirilen sansür ve adaletsizliğin bedelini ödüyor. Yolsuzluk ve rüşvet ile sansür ve adaletsizlik işçileri ve emekçileri ilgilendiren gerçek gündem olduğunun ve o rüşvet iddialarına konu olan milyarca dolar, euro ve liraların alın teriyle çalışan işçilerden çalınan paralar olduğunun farkındayız.
Sendikal Güç Birliği Platformu (SGBP), Ocak ve Şubat 2014 çalışma yaşamı ile ilgili derlediği haberler, emekçilerin alın terlerinden gasp edilenlerin Türkiye gündemini meşgul eden iddialara konu olan paralar olduğunu ortaya koyuyor. Rüşvet ve yolsuzluk arttıkça, sömürü ve emeğe ve emekçi örgütlerine saldırılar da artıyor.
Görünen o ki hükümet yolsuzlukların üzerine gitmek yerine, bu ciddi iddiaları karartmak için her türlü sansür yoluna ve bu iddiaların bağımsız mahkemelerde soruşturulması yerine emir komuta zinciri altında kapatılmasına çaba gösteriyor.
Bir yanda milyonlarca dolar, Euro ve lira rüşvet için haysiyet pazarlığı yapılırken, açlık ve yoksulluk sınırı altındaki milyonlarca insan ve emekçi, hakları olan iş ve aşı almak ve onuru için direnmesi gerekiyor.
Sendikal Güç Birliği Platformu, rüşvet ve yolsuzluk kavgasının gürültüsünde gözden kaçırılmaya çalışılan işçilerin ve emekçilerin hak mücadelelerini tarihe not düşmeyi görev biliyor.
Hırsızları ve uğursuzları unutmayalım ama gelin biz size onuruyla direnen işçi ve emekçilerin hikayelerini anlatalım.
Grief (Sunjüt) Çuval Fabrikası (ISTANBUL)
Esenyurt, Ümraniye, Samandıra ve Sancaktepe’de üretim tesisleri olan firmanın işçileri DİSK Tekstil sendikasında örgütlenme çalışması yaparken Esenyurt’taki fabrika işçileri, patronun uzlaşmaz tutumuna karşı 10 Şubat’ta işyerini terk etmeme eylemi başlattı. İşçiler, taşeron çalışanların kadroya alınması, dört ikramiye ve yüzde 30 zam talebinde bulunuyor. İşveren ise yüzde 9 zam öneriyor. İşçiler taşeron sisteminin yasaklanmasını da istiyor. İşçiler, İstanbul Taksim ve Kadıköy olmak üzere kent sokaklarında eylem ve imza kampanyası düzenliyor.
Zorlu Tekstil (MANİSA)
Teksif sendikasına üye olduğu gerekçesiyle bir grup işçi 10 Ocak’ta işten çıkarıldı. Şubat ayı başında 7 işçi daha atılan fabrikada kadınlar tuvaleti kapısı sökülerek yerine bez gerildi ve içerde konuşulanların dinlenilmesi amaçlandı. İşveren işçilerin sendikalaşması çabasına karşı işten çıkarma tehdidinde bulunuyor.
Temsa Nakış (İSTANBUL)
Temsa Nakış işçileri, resmi tatillerin verilmesi, maaşların 1,500 TL’ye çıkarılması, asgari geçim indirimi uygulanması, cumartesi 13,00’ten sonar tatil ilan edilmesi, fazla mesai ücretlerinin verilmesi için eylem yaptı. İşçilerden ikisi işten çıkarılınca diğer işçiler direnişe geçti. İşveren 10 işçiyi daha attı. Eylemler sonrası işveren yeni işe aldığı çalışanlara sigorta yaptı, asgari ücret altında çalışan kadın işçilere zam yaptı ancak örgütlenme konusundaki uzlaşmaz tutum sürüyor.
Narin Tekstil Karaca (ISTANBUL)
İki işçi Teksif sendikasına üye olduğu için işten atıldı. İşveren işçilerden tehditle e-devlet şifresini alarak zorla sendikadan istifa ettirildi. İstifa etmeyen iki işçi İş Kanunu 25. Madde gerekçe gösterilerek haksız yere işten atıldı. Mobbing uygulayan şirket çalışanları bölümler arası rotasyona tabu tutarak hata yapmalarını ve işten atılmaları için gerekçe yaratmaya çalışıyor. Şirket çalışanlara karşı 25. Maddeyi silah ve baskı aracı olarak kullanıyor. İşverenin Çalışma ve Güvenlik Bakanlığında “Ali abi” dediği bir bürokrat aracılığıyla sendikaya üye olan işçilerin bilgilerini aldığı iddia ediliyor.
Punto Deri (İSTANBUL)
İşverenin Deriteks sendikası üyesi olan 81 işçiyi işlerim azaldı diyerek işten attığı Punto Deri’de 200 günü aşkın süredir direniş var. Yılın ilk günü 50 işçinin iş akdine son verildi. Milli Prodüktivite Merkezi eski başkanı ve Asgari Ücret Tespit Komisyonu üyesi olan Akansel Koç’un işveren sendikası temsilcisi olarak işçileri tehdit ettiği ve sendikadan vazgeçirmek için baskı yaptığı iddiaları basına yansıdı. Nişantaşı’nda bir mağazası olan firma lüks ürünlerini binlerce avro bedelle satarken, işçilerin temel anayasal hakkı olan sendikalaşmaya izin vermek istememesi dikkat çekiyor.
Yatağan Maden ve Enerji (MUĞLA)
Kömür madeni ve termik santral işçileri 150 günü aşkın süredir özelleştirme kararının iptali için mücadele ediyor. Yöre halkı ve Türkiye’den destek gören eylemde işçilerin Ankara’da yapacakları yürüyüş hükümet emriyle engellendi. Maden-İş ve Tes-İş üyesi işçiler Yatağan, Yeniköy ve Kemerköy’de bulunan enerji santralleri ve madenlerinin özelleştirme ihalesi olan günde maden ve santralleri terk etmeyerek eylem yaptı. Üç gün sonra ise Ankara’da yürüyüş yapmak için 35 otobüsle yola çıkan işçiler ve aileleri, keyfi olarak Muğla çıkışında durdurularak engellendi. İşçilerin özelleştirme karşıtı eylemleri sürüyor.
Feniş (GEBZE)
İşveren Sedat Aloğlu, altı ay önce iflas ettim diyerek 638 işçiyi üç aylık ücretleri ve tazminatlarını ödemeden ortada bıraktı. Altı aydır fabrikada eylem yapan işçiler, maaş ve tazminatlarının ödenmesini istiyor. İşten çıkarılan işçilerden biri olan Nizamettin Önelge evine ekmek götürebilmek için bir inşaatta çalıştığı sırada iş cinayetine kurban giderek hayatını kaybetti. Patron Sedat Aloğlu ise lüks konutunda şatafatlı hayatına devam ediyor.
Kazova Tekstil (ISTANBUL)
Ücret ve tazminatlarının ödenmemesi üzerine çalıştıkları tekstil firmasının makinelerine el koyan Kazova Tekstil işçileri, ürettikleri kazakları da satacakları bir kültür merkezi açtı.
“Diren!Kazova” adlı bir mağaza açan işçiler, burada kendi ürettikleri ürünler dışında bu mekân aynı zamanda sanatçıların da üretimlerini sergileyecekleri bir kültür merkezi gibi işletecek.
Ena Tekstil (BURSA)
ENA Tekstil Fabrikası’nda 10 aydır yürütülen sendikal çalışmanın duyulmasından sonra patron işçiler üzerinde baskıyı arttırdı. İlk önce işçilere çalıştıkları işler haricinde iş vererek sendikal çalışmayı kırmaya çalışan ENA Tekstil patronu son olarak işten atma saldırısına girişti. İlk önce Teksif’te örgütlenen 13 sendikalı kadın işçiyi işten attı. Üç kadın işçi fabrika önünde kurulan çadırda direnişe geçti. Direniş çadırı kurulmasını hazmedemeyen ENA Tekstil patronu, belediye yönetimini de devreye sokarak çadırın kaldırılması yönünde baskı yaptı. Servisleri fabrika içerisine alarak işçilerle direnişçileri yalıtmak isteyen patron içerde de sendikaya karşı karalama çalışmalarına devam ediyor. İşçiler 7 aydır direnişte.
Standard Profil (MANİSA)
Petrol-İş Sendikası, Standard Profil firmasının Düzce’de kurulu işletmesinde toplu iş sözleşmesi imzalarken, aynı firmanın Manisa’daki Standard Profil Ege işletmesinde yaptığı örgütlenme çalışması işverenin hukuksuz uygulamaları ile engellenmeye çalışılmakta. Standard Profil Düzce’deki işçiler gibi sendikalaşma hakkını kullanmak isteyen Standard Profil Ege çalışanları, bazı yöneticiler tarafından sendikadan istifaya zorlanmakta, kimlerin sendikalı olduğu konusunda birbirlerini ihbar etmeye, muhbir olmaya zorlanmakta ve sendikal çalışmalarından dolayı işten çıkartılmakta. 13 Mayıs 2013 itibariyle, şirket yönetimi tarafından işçilere ceza olması için tuvaletlerin kilitlenmesi ve işçileri yemeğe çıkartmama yönündeki uygulamalar ise bardağı taşırdı. Bu kanunsuzluğa ilaveten, bir de işçilere dönük olarak toplu işten çıkartmaların yaşanacağı tehditleri savrulunca, işçiler işverenden bir açıklama beklentisiyle vardiya çıkışı sonrasında işyerinde kaldı. Gün içinde kırkı aşkın Standard Profil Ege işçisi yalnızca sendika üyesi oldukları için işten çıkartıldı. Şirket yöneticileri ise Petrol-İş’in yaptığı görüşme çağrılarına yanıt vermedi. Manisa’daki fabrika önünde 9 ayı aşkın süredir direniş sürüyor. Fabrika Müdürü Selahattin Karabulut’un sendika üyesi işçi kadınlara taciz mesajları gönderdiği iddiaları üzerine soruşturma başlatıldı.
Luna Sayaç Fabrikası (İZMİR)
Çiğli Atatürk Organize Sanayi Bölgesinde elektrik sayaçları üreten Luna Elektronik fabrikasında Birleşik Metal-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılan 120 işçi fabrika önündeki direnişte. İşçiler günde 16 saate kadar çalışmak zorunda bırakıldıklarını, hakkını arayanların hakaret, tehdit ve kötü muameleye uğradığını, çalışan sirkülasyonunun fazla olduğunu, iş kazalarının kayda geçirilmediğini, sigorta primlerinin yatırılmadığını ve haksız ve hukuksuz işten atmaların yaşandığını anlatıyor.
Kumport (İSTANBUL)
Liman-İş’e üye oldukları gerekçesiyle işten atılan Ambarlı Kumport Limanı işçileri ağır çalışma koşullarına karşı bir yılı aşkın süredir Liman-İş’te örgütlenme mücadelesi veriyor. Türkiye’nin önde gelen patronlarından Hüsnü Özyeğin’in sahibi olduğu Fiba Holdinge bağlı olan Kumport’ta sendikalaşmanın duyulmasının ardından işten atmalar başladı. Kumport patronu kadrolu olan 114 işçiyi taşarona devrederek işten attı. Bugüne kadar toplam 150 işçi sendikal nedenlerle işten atıldı. İşten atılan işçiler bir ayı aşkın süredir liman önünde direniyor. İşten atılmayan sendika üyeleri ise tehdit ve baskıyla sendikadan istifaya zorlanıyor. Baskılara rağmen sendika üyelikleri devam ediyor. Kumport’ta taşeron firmalarla birlikte 700 işçi çalışıyor.
Zentiva İlaç (LÜLEBURGAZ)
Zentiva İlaç işçilerinin, 16 arkadaşlarının işten atılmasına karşı başlattıkları ve kararlılıkla sürdürdükleri işyerini terk etmeme eylemi, yapılan anlaşmayla sona erdi. Petrol-İş Sendikası ile patron arasında imzalanan protokole göre, işten atılan 16 işçinin 10’u geri alınacak. İşçilerden 6’sı işten ayrılmaya gönüllü oldu, ancak onlara da ek tazminat ödenecek. Ayrıca önümüzdeki yılın başına kadar hiçbir işçi işten atılmayacak.
Cerrahpaşa (İSTANBUL)
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi’nde taşeron sağlık işçilerinin sürdürdüğü direniş, tüm işçilerin iş başı yapmasının patron tarafından kabul edilmesiyle 22. gününde kazanımla sonuçlandı. İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi’nde işten atılmaları üzerine direnişe başlayan Dev Sağlık-İş üyesi 16 işçi, 3 Şubat’ta işbaşı yaptı. İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi’nde yıllardır taşeron şirketler aracılığıyla çalışan yemekhane işçileri rotasyona uğrayarak gittikleri üniversitenin Beyazıt Kampüsü’nde şirketin ihalesinin sona ermesi üzerine işyerlerine dönmek istemiş, ancak şirket gerekçe göstermeden işbaşı yaptırmamıştı.
EDAŞ (AĞRI)
Aras Edaş’ta DİSK Enerji-Sen öncülüğünde başlatılan direniş zafer ile sonuçlandı. Yapılan özelleştirme ile şirketi devralan Çalık-Kiler grubu Ağrı’nın Doğubeyazıt, Patnos ve Diyadin ilçelerinde arıza bakım onarım işleri yapan 29 işçiyi işten çıkartması ve işçiler tarafından “kölelik dayatması” olarak tanımlanan sözleşmeleri imzalatmak istemesi üzerine çalışan tüm işçiler direnişe başlamıştı. 12 gün süren direnişte Diyadin ve Doğubayazıt’ta direniş çadırı kuran Enerji-Sen üyesi işçiler onlarca eylem yapıp Ağrı halkından on iki bin imza toplamıştı. Aras Edaş işçilerin direniş üzerine geri adım attı tüm işçiler iş başı yaptı. Yine aynı şirketin işçilere dayattığı yasadışı sözleşmeler işçilerin talepleri üzerine değiştirilerek, imzalatılmak istenen senetler ise ortadan kaldırıldı.
Cofle Metal (ISTANBUL)
Tuzla Mermerciler Sanayi Sitesi’nde bulunan Cofle metal fabrikasında işten atılan ve direnişe geçen işçiler, yapılan görüşmeler sonucunda işlerine geri döndü. Beş işçi, Birleşik Metal-İş Sendikası’na üye oldukları için 1 Ocak’ta işten atılmıştı. Patron, işten çıkarmaların gerekçesini “iş yok” diye sunarken, işçiler gönüllü ya da emekli işçiler yerine sendikalı işçilerin atıldığına dikkat çekmişti. Fabrika önünde direnişe başlayan işçiler, 17 günlük direnişin ardından işlerine geri döndü. Birleşik Metal-İş yöneticileri ve patron arasında yapılan görüşmelerde, işçilerin aynı firmanın yine Tuzla’da bulunan başka bir fabrikasına geçici olarak işe başlamasına, ilk işçi alımında Cofle’ye geri dönmelerine karar verildi. İşçilerden ikisi teklifi kabul etmeyerek ayrılırken, üçü kabul ederek işbaşı yaptı.