Avrupa Birliğinin, İşte Çalışan İşçilerin Güvenliğinin ve Sağlığının Geliştirilmesini Destekleyecek Temel Önlemler Hakkında ki 89/391 EEC sayılı Çerçeve Yönergesi ve bu Yönerge uyarınca çıkartılan yönergeler, Avrupa Topluluğu işyerlerinde uygulanacak iş sağlığı ve güvenliğinin temel ilkelerini belirlemiştir.
Bu çerçevede belirlenen işçilerin hak ve sorumluluklarında ise, “ciddi tehlikenin var olması durumunda işçinin, işi durdurma hakkına” yer verilmiştir.
30.06.2012 tarih, 28339 sayılı Resmi Gazete de yayımlanan ve işyerinin büyüklüğü ile yer aldığı tehlike sınıfına göre farklı tarihlerde yürürlüğe girmesi öngörülen, 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununda da “ciddi ve yakın tehlikenin var olduğu durumlarda işçinin çalışmaktan kaçınma hakkını” kullanması kabul edilmiştir.
Ancak işçinin bu hakkını kullanması, madde de belirtilen koşulların gerçekleşmesine bağlanmıştır.
İşçinin ciddi ve yakın tehlike karşısında çalışmaktan kaçınma hakkını kullanması
Çalıştığı işte ciddi ve yakın tehlike ile karşı karşıya kalan işçinin yada işçilerin çalışmaktan kaçınma hakkını kullanabilmesi için maddede belirtilen koşullara uygun davranması zorunludur.
Öncelikle işçinin yada işçilerin ciddi ve yakın tehlikenin var olduğunu saptaması gerekmektedir.
Yasada ciddi ve yakın tehlikenin tanımı yapılmamıştır. Ancak “tehlike, işyerinde var olan yada dışarıdan gelebilecek, çalışanları veya işyerini etkileyebilecek zarar ve hasar verme potansiyeli” olarak tanımlanmıştır.
Buna göre işçinin, her an çalışana veya işyerine zarar yada hasar verebilecek bir durumla karşı karşıya olduğunu saptaması veya böyle bir durumun var olduğunu görmesi gerekmektedir.
Ciddi ve yakın tehlikenin var olduğunu saptayan işçi yada işçiler derhal işyerindeki İş Sağlığı ve Güvenliği Kuruluna başvuracaktır. İşyerinde İş Sağlığı ve Güvenliği Kurulu yok ise işverene başvurarak durumun saptanıp gerekli önlemlerin alınmasını isteyeceklerdir.
İş Sağlığı Güvenliği Kurulu acilen toplanarak durumu derhal inceleyip karar vermek ve bu kararını işçiye, işçilerin temsilcisine ve işverene yazılı olarak bildirmek zorundadır.
İşyerinde kurul olmadığı için başvuru işverene yapılmış ise işveren, derhal karar verip durumu tutanakla saptayıp işçiye, temsilcisine yazılı olarak bildirmek zorundadır.
Kurul veya işveren işçinin talebi yönünde karar verirse, işçinin çalışmaktan kaçınma hakkını kullanması mümkün olabilecektir. Bu durumda işçiler gerekli önlemler alınana kadar işyerinde veya işyeri dışında belirlenen güvenli bir yere gidip çalışmama hakkını kullanabileceklerdir.
Kurul yada işveren işçinin talebinin aksine herhangi bir ciddi ve yakın tehlikenin olmadığına karar verirse, işçinin çalışmaktan kaçınma hakkını kullanması mümkün olmayacaktır.
Yasada, işçinin yada işçilerin İş Sağlığı ve Güvenliği Kuruluna, Kurulun olmadığı işyerlerinde işverene başvurmadan çalışmaktan kaçınma hakkını kullanabilmeleri de kabul edilmiştir. İşçinin veya işçilerin, İş Sağlığı ve Güvenliği Kuruluna yada işverene başvurmadan çalışmaktan kaçınma hakkını kullanabilmeleri için karşılaştıkları ciddi ve yakın tehlikenin önlenemez olduğunu saptamaları gereklidir. Çalışana veya işyerine zarar yada hasar verecek ciddi ve yakın tehlike önlenemez durumda ise, işçi yada işçiler tehlikeli bölgeyi veya işyerini derhal terk ederek belirlenen güvenli yere gidip çalışmaktan kaçınma haklarını kullanabileceklerdir.
İşçiler çalışmama haklarını kullandıkları sürece yasalardan toplu veya bireysel iş sözleşmelerinden doğan ücret ve tüm haklarını tam ve noksansız olarak alacaklardır. İşveren işçinin çalışmaktan kaçınma hakkını kullanarak iş görme edimini yerine getirmediğini ileri sürerek ücret ve haklarından hiç bir kesinti yapma yetkisine sahip değildir.
İşyerinin bina ve eklentilerinde çalışma yöntem ve şekillerinde veya iş ekipmanlarında işçiler için hayati tehlike oluşturacak bir durumun varlığı saptanmış ve işin bir bölümü veya tümü durdurulmuşsa işçinin çalışmaktan kaçınma hakkını kullanması sözkonusu olmayacaktır. (2).
Ciddi ve yakın tehlikeye karşı işverenin gerekli önlemleri almaması, işçinin iş sözleşmesini sona erdirmesi
İşçinin veya işçilerin ciddi ve yakın tehlike ile karşı karşıya olduklarını kurula veya işverene bildirmelerine rağmen, kurul yada işveren ciddi ve yakın tehlikenin olmadığı yönünde karar verir ise işçinin işten kaçınma hakkını kullanması olanaksızdır.
Yasada, işçinin kurulun yada işverenin kararına karşı itiraz etmesine ilişkin bir düzenleme de yapılmamıştır. Ancak işçiler ciddi ve yakın tehlikenin var olduğu hususunda emin iseler, delilleri ile birlikte Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğüne, İş Teftiş Kurulu Başkanlığına başvurmaları uygun olacaktır.
İşçilerin haklı taleplerine rağmen, işveren, iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin gerekli önlemleri almaz, işçinin sağlığını ve hayatını tehlikeye sokacak bir durum oluşur ise, işçinin haklı sebeple iş sözleşmesini sona erdirme hakkı doğacaktır. Bu durumda olan işçi, İş Yasasından, toplu ve bireysel iş sözleşmesinden doğan tazminat haklarını işverenden talep ederek, iş sözleşmesini sonlandırma hakkına sahiptir.
Celal TOZAN
TÜRK-İŞ Sosyal Güvenlik Danışmanı