Öncesi olmakla birlikte ağırlıklı olarak son 10 yılda, işçilerin haklarını baskılamak amacıyla siyasi iktidarlarca kullanılan grev ertelemeleri/yasakları, çalışma hayatını ve emek mücadelesini olumsuz etkilemektedir.
Grev ertelemesi adı altında işçilere dayatılan grev yasakları işçilerin anayasal hakkı olan grev hakkını hiçe saymakta ve toplumsal adalet duygusunu zedelemektedir.
İşçiler başta olmak üzere dar gelirlilerin derin yoksulluk yaşadığı şu dönemde metal sektöründe grev kararlılığını ortaya koyan işçilerin grevlerinin yasaklanması, emeğe ve işçilerin haklarına yönelik ciddi bir saldırıdır.
Anayasamızda ve uluslararası sözleşmelerde açıkça tanınan, güvence altına alınan grev hakkı, çalışanların toplu pazarlık gücünü destekleyen vazgeçilmez bir demokratik haktır. Bu hakkın kullanımını çeşitli gerekçelerle engelleyen uygulamalar, işçilerin çalışma koşullarını iyileştirme mücadelesini zorlaştırmaktadır. Aynı zamanda tüm toplumun hak ve özgürlüklerine yönelik bir tehdit oluşturmaktadır.
Sendikamızın da dört defa karşı karşıya kaldığı ve gerek hukuk mücadelesiyle gerekse de üyeleriyle alanlarda verdiği mücadeleyle aşılan grev yasakları adil olmayan bir sistemin hâlâ var olduğunu bizlere göstermektedir. Adil olmayan bu tutum, çalışanların ekonomik koşullarını daha da zorlaştırırken, toplumsal barışı da tehlikeye atmaktadır. Bu noktada yetkililere çağrımız nettir: Grev yasaklarından derhal vazgeçilmeli ve sendika hakkı başta olmak üzere işçilerin anayasal haklarına saygı duyulmalıdır!
Kristal-İş Sendikası olarak, grevleri yasaklanan metal işçilerimizin mücadelesini yürekten destekliyoruz. Bu yasaklara karşı metal işçileriyle dayanışma içindeyiz. Toplumsal adaletin ve emek mücadelesinin hak ettiği özgürlük ortamının sağlanması için çaba göstermeye devam edeceğiz.
Emeğe Saygı, Grev Hakkına Saygıdan Geçer!
KRİSTAL-İŞ SENDİKASI GENEL MERKEZ YÖNETİM KURULU