Tarihimizin en ağır savaşlarının yaşandığı Çanakkale’de bir devrin son bularak yeni bir dönemin başlamasının üzerinden tam 108 yıl geçti.
Çanakkale Boğazı’nın Kasım 1914’te İngiliz donanması tarafından ablukaya alınması ve top atışları altında başlatılan işgal girişiminin akabinde diğer İtilaf Devletleri’nin de müdahil olmasıyla başlayan Çanakkale Muharebeleri, yaklaşık 8,5 ay süren Deniz ve Kara savaşlarının ardından her iki tarafın büyük kayıplarıyla sona ermiştir.
Çanakkale’de gerçekleşen deniz ve kara muharebelerinde özgürlük ve bağımsız bir gelecek uğruna genç yaşlı nice canlarımız toprak olup gitmiştir.
Değişik kaynaklara göre Harp esnasında 55.127 Şehit, 100.177 Yaralı, 1.067 Kayıp, 21.498 kişi Çanakkale’de muhtelif hastalıklardan vefat ve toplamda 186.869 insanımızın savaş koşulları nedeniyle yaşamını kaybettiği kayda geçmiştir. Cepheden geriye sevk olunan hasta ve hava değişimi alan 64.440 civarındaki insanımızın da ilave edilmesiyle, Çanakkale Cephesi’nde 251 binin üzerinde kayıp yaşanmış olduğu hakikatiyle karşılaşıyoruz.
İtilaf Devletleri’nin bu cephedeki kayıplarının da yine aynı şekilde kayda geçtiği, bazı kaynaklara göre 252 bin, bazı kaynaklara göre 331 bin dolayında insanın öldüğü; en kötü ihtimalle her iki tarafta toplamda 600 bine yakın insanın bu coğrafyada savaş koşullarına bağlı nedenlerle yaşamdan koptuğu kayıtlarda yer etmiştir. Çanakkale Savaşları’nın bu tarihi, her iki tarafa da acı bir tecrübeyi ve savaşların kanlı yüzünü yaşatarak göstermiştir. Yaşanan bu acı savaşların sonrasında ise Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün cephelerde hafızalara kazınan sözlerinin devamında, 1934 yılında Avustralyalı ve Yeni Zelandalı annelere hitaben yazdığı şu mesaj benliklerde derin izler bırakmış, savaşların değil barışın ve dostluğun payidar kalacağını göstermiştir;
“Bu memleketin toprakları üzerinde kanlarını döken kahramanlar! Burada bir dost vatanın toprağındasınız.
Huzur ve sükûn içinde uyuyunuz. Sizler, Mehmetçiklerle yanyana, koyun koyunasınız. Uzak diyarlardan evlâtlarını harbe gönderen analar! Gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlâtlarınız bizim bağrımızdadır.
Huzur içindedirler ve huzur içinde rahat uyuyacaklardır. Onlar, bu toprakta canlarını verdikten sonra, artık bizim evlâtlarımız olmuşlardır.”
Bağımsızlık, özgürlük ve insanca yaşamak uğruna mücadeleye atılan Gazi Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaşları ve savaşlarda hayatını kaybeden tüm şehitlerimizin ruhları şad olsun. Şehitlerimizin ve gazilerimizin anısına saygıyla.
KRİSTAL-İŞ SENDİKASI GENEL MERKEZ YÖNETİM KURULU