Elginkan Vakfı bünyesinde yer alan ve Manisa ilinde faaliyette bulunan Matel Hammadde San. Ve Tic.A.Ş.’ye ait Serel Seramik Fabrikası’nda, 14 Temmuz 2022 tarihinden bu yana yaşanan, basına ve kamuoyuna da tüm gerçekliğiyle yansıyan olaylarla ilgili olarak bu açıklamayı yapma gerekliliği doğmuştur.
Serel Seramik Fabrikası’nda çalışan ve Çimse-İş Sendikası üyesi olan işçiler, fabrika içerisinde yaşadıkları sorunların yıllardır çözüme kavuşturulmaması, fabrika ve sendika yönetiminin işçilerin taleplerine kayıtsız kalması, düşük ücretler ve yetersiz sosyal haklar nedeniyle; anayasal, yasal ve Türkiye’nin imza altına alarak taraf olduğu uluslararası sözleşmelerden doğan sendika seçme özgürlüğü hakkı çerçevesinde, üyesi oldukları Çimse-İş Sendikası’ndan istifa ederek, kısa bir sürede yaklaşık yüzde 80 düzeyinde bir örgütlülükle sendikamız Kristal-İş’e üye oldular.
601 işçinin çalıştığı Serel Seramik Fabrikası’nda, 14 Temmuz’dan bu yana toplam 468 işçi Çimse-İş Sendikası’ndan istifa ederek kendi hür iradeleriyle sendikamız Kristal-İş’e üye olmuştur. Akabinde fabrika içinde oluşan hukuk dışı yaklaşımlar, baskılar ve yaşanan işten atmalar nedeniyle bu sayı gerileme eğilimi göstermiştir.
Bu tarihe kadar ne fabrika içerisinde ne de dışında herhangi bir örgütleme faaliyeti sendikamızca yürütülmemiştir. İşçiler kendi iradeleriyle bu kararı almış, iletişim numaralarımızdan sendikamıza ulaşmış ve devamında sendikamıza üye olmuştur.
Bunların tüm kayıtları hem sendikamızda hem de ilgili Bakanlık nezdinde yer almaktadır. Sendikamıza yöneltilen ithamlar karşısında bu belgeleri kamuoyu ile paylaşmak konusunda da hiçbir çekincemiz bulunmamaktadır.
Yönetim Kurulumuz 14 Temmuz’dan bu yana Serel Seramik Fabrikası’nda yaşananlarla ilgili olarak yapılan tüm açıklama ve eylemleri yakından takip etmiştir. Elginkan Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Gaye AKÇEN’in, açıklamalarını ise üzüntüyle ve şaşkınlıkla karşılamış, Vakfın kimliğine yakıştıramamıştır.
Sendikamız kuruluşundan bugüne dek, ülkemizin hukuk düzeni içerisinde, tamamen işçinin iradesine bağlı olarak, işçilerinin sorunlarını merkeze alan, işçilerin sorunlarını çözmeye odaklı örgütlemeler yapmıştır. Bu örgütlemeleri yaparken de patronlardan icazet almamıştır. Bu çerçevede vermiş olduğu mücadeleler de her seferinde işçilerin yoluna ışık tutmuş, tarihin sayfasında yerini almış, bizler için de övünç kaynağı olmuştur.
Sendikamız, geçmiş dönemlerde aynı işkolunda aynı işverene bağlı işyerlerinde örgütlü olan farklı sendikalarla iş birliği içerisinde de mücadeleler yürütmüştür. Bu kapsamda eylem ve kasa birliği de yapmış, işçilerin menfaatine olacak nice kazanımlar elde etmiştir. Tüm bunları yaparken de sadece işçilerin sorunlarını ve taleplerini merkezine almıştır. İşçiyi bölerek zayıflatacak, işçinin iradesini güçsüz kılacak ve işverenin inisiyatifine terk edecek hiçbir eylem veya girişimde bulunmamıştır. Tarihinde işçilerin iradesi ve talebi olmadan, bir sendikanın örgütlü olduğu fabrikaya girip örgütlü işçinin gücünü bölmek gibi sendikal anlayışa sığmayan davranışa yeltenmemiştir. Bu amaca hizmet eden hiçbir yapıyla yan yana dahi bulunmamıştır.
Bilakis işçinin iradesini yok sayan, işçiye üst perdeden bakan, işçiyle yan yana gelmekten dahi rahatsız olan, işçiyi insan olarak değil de meta gibi gören, köleleştiren, yoksulluğa mahkûm eden her türlü yapıyla mücadele etmeyi de kendine yükümlülük edinmiştir. Bu mücadeleler çerçevesinde dengeyi de gözeterek üretimden gelen gücünü kullanmaktan hiçbir zaman hiçbir koşulda çekince göstermemiştir.
Bizler her şeyi bir kenara bıraktığımızda sizleri en çok da bunun rahatsız ettiğini, işçileri ve eşlerini işsizlikle terbiye etmeye yönelten öfkenizin ve fabrika içerisinde ortaya koyduğunuz anti demokratik yaklaşımların kaynağında da bunun yattığını çok iyi biliyoruz.
Çimse-İş Sendikası Genel Sekreteri Hasan EMER’in Serel Seramik Fabrikası’nda yaşanan olaylarla ilgili olarak basına verdiği demeçlerde ifade ettiği gibi ne Genel Başkanımız Bilal Çetintaş ne de diğer yöneticileri bu anlayışla hareket etmemiştir.
Serel İşçisi’nin yazdığı iddia edilen, Genel Başkanımız Bilal Çetintaş, Genel Başkan Yardımcımız Faruk Aslan ve sendika Uzmanı Kemal Karakaya’nın masada otururken çekilmiş resminin yer aldığı ve Türk-İş’e bağlı sendikaların Genel Başkanlarına gönderilen yazıda yer alan ifadeler, bir sendika yöneticisinin gerçeği gölgelemek ve işçilerin iradesine yönelik yapılan baskıları gündemden düşürmek için derlediği cümlelerden ibarettir.
Çekilen fotoğraf 20 gündür yaşanan işçi eylemlerinden ve 29 Temmuz’da Ankara’da gerçekleştirilen Türk-İş Başkanlar Kurulu toplantısından sonra, işten atılan işlilere sahip çıkmak ve işçilerle toplantı yapmak üzere Manisa’ya giden Genel Merkez Yönetim Kurulu üyelerimizin konakladığı otelde, Çimse-İş Sendikası Genel Sekreteri Hasan EMER’in de aralarında bulunduğu Çimse-İş yöneticileri tarafından 4 Ağustos akşamı izinsiz bir şekilde çekilmiş ve kurgulanarak servis edilmiştir.
Aynı kişiler 4 Ağustos akşamı otele gelerek Genel Başkanımızı ve Genel Merkez Yönetim Kurulu üyelerimizi tehdit etmiş, bugüne kadar yaşananlardan, atılan işçilerden ve işçilerle toplantıların yapılması halinde yaşanacaklardan sendikamız yöneticilerini sorumlu tutmuş, Çimse-İş Sendikası Genel Sekreteri Hasan EMER’in kendi ifadeleriyle “Manisa çukurundan çıkabilecek misiniz, göreceğiz” sözleriyle açıkça tehdit edilmiş, sendikamızın işçilerle toplantı yapması engellenmeye çalışılmıştır. 5 Ağustos Cuma günü otel önünde yaşananlar da bu tehditlerin ardından gelişmiştir.
Halbuki işten atmalar işçinin iradesini ortaya koymasının ardından, işçiyi baskı altına almak maksadıyla işveren-sendika işbirliği içinde gelişmiştir. Buna da tüm kamuoyu tanıklık etmiştir.
Genel Merkez Yönetim Kurulu üyelerimiz tüm engelleme girişimlerine rağmen, işten atılan ve fabrikadan gelen işçilerle iki oturum halinde toplantılarını gerçekleştirmiş, işçilerle karşılıklı olarak süreci değerlendirmiştir. Genel Başkanımız Bilal Çetintaş gerçekleştirdiği toplantılarda Elginkan Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Gaye AKÇEN ve Çimse-İş Sendikası’na da çağrıda bulunarak, işçilerin en demokratik şekilde sendika tercihini ortaya koyabilmesi için fabrikaya sandık konulmasını talep etmiştir.
Sandıktan çıkacak işçi iradesine şartsız, koşulsuz saygı duyulacağını da vurgulayan Genel Başkanımız işçilerin haklarını korumaya devam edeceklerini ve Serel Seramik Fabrikası işçileri talep ettiği sürece de mücadeleye devam edeceklerini ifade etmiştir. Akabinde işçilere söz veren Genel Başkanımız, işçilerin sorularını ve taleplerini dile getirmesinin ardından gerekli açıklamaları yaparak toplantıyı sonlandırmıştır.
Saygıyla duyurulur.
KRİSTAL-İŞ SENDİKASI GENEL MERKEZ YÖNETİM KURULU