Covid-19 salgınının halk sağlığını ciddi anlamda sarstığı bir dönemde sınırlı katılımlarla kutlanan 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü, 2022 yılında salgının seyrinin değişmesiyle birlikte kitlesel kutlamalara sahne oldu. Genel Merkez Yönetim Kurulu üyelerimiz bağlı bulundukları şubelerin bulunduğu il ve ilçelerde 1 Mayıs kutlamalarına katıldı.
Genel Başkanımız Bilal Çetintaş ve Genel Başkan Yardımcımız Selim Çallı, Trakya Şube Yönetim Kurulu üyelerimiz ve fabrikalardan katılım sağlayan üyelerimizle birlikte Lüleburgaz’da, Emek ve Demokrasi Platformu tarafından organize edilen, çevre il ve ilçelerden de yaklaşık 5 bine yakın işçi ve işçi dostunun omuz verdiği etkinliklere katıldı.
Lüleburgaz’da Emek ve Demokrasi Platformunun öncülüğünde gerçekleştirilen ve çok sayıda sendika, sivil toplum örgütü ve siyasi partinin kitlesel olarak katıldığı 1 Mayıs kutlamaları Lüleburgaz tören alanında sloganlarla başladı. Kutlamalar daha sonra İstanbul Caddesi ile Fatih Caddesi’nde gerçekleştirilen kortej yürüyüşünün ardından çarşı merkezindeki Kongre Meydanı’na taşındı.
Kongre Meydanı’nda günün anlam ve önemine yönelik olarak konuşmalar yapıldı. Çalışma yaşamının sorunları, beklentiler ve talepler haykırıldı. Marşlar söylenip halaylar çekildi. Yapılan konuşmalar ve kortej sırasında sık sık “İşte 1 Mayıs, Alanlardayız”, “Gün gelecek, devran dönecek, AKEPE halka hesap verecek”, “Zam, zulüm, işkence; İşte AKEPE”, “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiç birimiz”, “Bu daha başlangıç, mücadeleye devam” sloganları atıldı.
Genel Başkanımız Bilal Çetintaş da bu çerçevede konuşmasını gerçekleştirdi. Genel Başkanımız yaptığı konuşmada şu cümleleri sarf etti;
Sevgili emekçi kardeşlerim,
Değerli Lüleburgazlı hemşerilerim
Hepiniz 1 Mayıs emek ve dayanışma günü kutlamalarımıza hoş geldiniz.
İşçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü hepimize kutlu olsun.
Hepinizi sendikam Kristal-İş adına saygı ve sevgiyle selamlıyorum.
Değerli dostlar,
Bugün dünyanın her yerinde işçiler, özgürce yaşamak ve onurlu çalışmak için seslerini yükseltiyor.
Haklı taleplerimizi haykırmak, işçi sınıfının gücünü göstermek için alanlardayız.
1 Mayıs işçi sınıfının daha insanca bir yaşam mücadelesi ile özdeşleşmiş bir gün.
Sermaye sahipleri ve onların koruyucusu hükümetler bugün hala yasaları hiçe sayarak, kanunların arkasından dolaşarak işçiyi, emekçiyi sömürmeye çalışıyorlar.
Bugün burada buna izin vermeyeceğimizi bir kez daha güçlü bir şekilde haykırmak için bir aradayız.
Sevgili arkadaşlar,
İçinde bulunduğumuz dönem, Türkiye işçi sınıfının en zorlu dönemlerinden birisi.
Akp hükümetinin ortaya koyduğu ekonomik politikaların sonucu tüm emekçi kesimler zamlar karşısında eziliyor. Hükümetin inatçı ve iş bilmez tavrı sebebiyle tüm yurttaşlar zor günler geçiriyor.
Aslında AKP hükümeti iktidara geldiği günden bu yana hep işçi düşmanı oldu. Bizler bu alanlarda bunu defalarca haykırdık.
2002 yılında kazandıkları seçimin ardından ilk icraat olarak İş Kanunu’nu değiştirdiler.
Yapılan değişiklikle her türlü esnek çalışmanın önü açıldı, sermayenin tüm istekleri hayata geçirildi.
Taşeron işçiliğin önünü açan düzenlemelerle, iktidara geldiklerinde 387 bin olan taşeron işçi sayısını bugün 2 milyonun üzerine çıkardılar.
İktidarları döneminde kamuda bir kısım taşerona kadro vereceğiz dediler ancak işçilerin toplu sözleşme haklarını ellerinden alarak taşerondan beter hale getirdiler.
Zaten zor olan örgütlenmeyi, taşeronlarla imkânsız hale getirmek istediler.
1 Mayıs’ı resmî tatil ilan ettiler ancak alanlara çıkacak işçi bırakmadılar. İş bulabilenlerin büyük kısmı ya taşeronda çalışıyor ya da açlık seviyesinin altında. Geniş emekçi kesimleri ise işsizlikle sınanıyor.
Değerli dostlar,
AKP’nin iktidara gelmesinin ardından 30 bine yakın işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti.
Hükümet iş cinayetlerini engellemek için gerçekçi hiçbir önlem almadı. Önlem almadıkları gibi sorumluların bulunmasına da engel oldular.
Çünkü onlar da biliyor çalışırken hayatını kaybeden işçilerin asıl sorumluları kendileri oldular.
80 darbesinden sonra çıkartılan Sendikalar Yasası’nı daha özgürlükçü hale getireceğiz dediler, yasayı bir adım daha özgürlükçü yapmadıkları gibi uygulamalarla daha da geriye götürdüler.
Mevcut ekonomik koşullarda işçiler, emekçiler için örgütlenmek daha da büyük ihtiyaç. Ancak devlet tüm gücüyle örgütlenmenin önündeki en büyük engel olmak için çabalıyor.
Örgütlü işçilerin oranı %14 seviyelerinde gösterilmeye çalışılsa da her istatistikte olduğu gibi burada da doğru söylemiyorlar.
Toplu iş sözleşmesi kapsamındaki işçi sayısı gerçek örgütlü işçi sayısını bizlere gösterir. Bu orana baktığımızda da %7 civarında olduğunu görüyoruz.
İşçilerin hayatını doğrudan etkileyen enflasyon gibi istatistiklerde doğru söylemedikleri gibi, işçilerin kendi örgütlülüğü konusunda bile doğruyu söylemiyorlar.
Hem işçi sendikalarında hem de memur sendikalarında kendilerine muhalif olanların üye sayıları hızla düşerken, yandaşların sayısı rekor bir hızla artıyor.
Özellikle kamuda çalışanlara sendika seçme özgürlüğünü dahi vermiyorlar. Ya yandaşlara üye olursunuz ya da işten atılırsınız diyorlar.
İktidara geldikleri günden bu yana tüm grevleri yasaklıyorlar. Bunu da çıkıp ekranlarda hiç utanmadan söyleyebiliyorlar.
Sadece bizim sendikamızın 4 büyük grevi AKP hükümeti döneminde yasaklandı. Üyelerimizin haklarını alma çabamız baltalanmak istendi.
Sevgili arkadaşlar,
İktidara gelmelerinden bu yana neredeyse tüm çalışanların ücretlerini asgari ücret seviyesine indirdiler.
Örgütlü olan işçiler dışında tüm çalışanlar ya asgari ücret alıyor ya da asgari ücrete yakın ücretlerle geçinmeye çalışıyor.
Ekonomik krizin bu kadar derinleştiği bir dönemde, asgari ücrete Temmuz ayında yeni bir zam yapmayı dahi işçilere çok görüyorlar.
Ancak bu böyle gitmez. Artık bıçak kemiğe dayandı.
20 yıllık iktidarlarının sonu işçi sınıfının iradesiyle gelecek.
Eminim ki bu sene kutladığımız 1 Mayıs gelecek güzel günlerin habercisi olacak.
Bizler asla yılmayacağız. Bizler sadece üyelerimize karşı değil, tüm işçi sınıfına karşı sorumluyuz.
Bu yüzden alanlarda, mitinglerde, eylemlerde tüm işçilerin haklarını haykırmaya devam edeceğiz.
Gelecek bilinçli işçi sınıfının elinde yeni şekillenecek.
Gelecek güzel günler için yaşasın 1 Mayıs, yaşasın işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü!
Hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.
Genel Başkan Yardımcımız Faruk Aslan Mersin’de, Mersin Şube Yönetim Kurulu üyeleri ve üyelerimizden katılım sağlayanlar ile birlikte, Mersin Emek ve Demokrasi Bileşenleri tarafından Cumhuriyet Meydanı’nda yoğun güvenlik önlemleri altında düzenlenen İşçi Bayramı kutlamalarına katıldı.
Eskişehir Şube Yönetim Kurulu üyelerimiz Eskişehir’de, Bursa Şube Yönetim Kurulu üyelerimiz Bursa’da, Gebze Şube Yönetim Kurulu üyelerimiz de Balıkesir’de, Türk-İş Bölge Temsilciliklerinin organize ettiği 1 Mayıs kutlamalarına katıldı.