Covid-19 salgınının başından bu yana Şişecam’a bağlı tüm işyerlerinde çalışan üyelerimiz büyük bir özveriyle, çoğu zaman kendilerinin ve ailelerinin de sağlıklarını riske atarak, işyerlerinin faaliyetlerine sorunsuz devam edebilmesi için çalışmaktadırlar.
Salgının başından itibaren işverenin anlayış beklediği tüm konularda olumlu yaklaşımda bulunduğumuz, işyerlerinin sorunsuz işleyişi ve Şişecam’ın açıkladığı kâr oranlarından belli olmaktadır.
İşveren yetkililerinin yapılan toplantılarda bir araya gelmekten dahi çekindikleri, görüşmeleri salgın bahanesiyle ertelemeye çalıştıkları bu dönemde, biz işçiler fabrikalarda, yüksek sıcakta, normal dönemde bile çok ağır ve tehlikeli olan işlerimizi salgın döneminde yeri geldiğinde günde 12 saat çalışarak sürdürmekteyiz.
Ancak bugün gelinen noktada Şişecam işvereninin salgını bahane edip, hayatını tehlikeye atarak Şişecam’ın büyümesini ve karını artırmasını sağlayan işçilerin haklarını tırpanlamaya ve baskılamaya çalıştığını, onların temsilcisi olan sendikamızı muhatap almamaya çalıştığını görmekteyiz.
Toplu iş sözleşmesiyle kazanılmış olan haklarımızın dahi yılbaşından itibaren geciktirilmeye çalışıldığını görüyoruz. Önce yılbaşında üyelerimizin hak ettiği zamları ve ikramiyeleri geciktiren, son olarak da işçilerin kazanılmış hakkı olan ve Ramazan ayından önce verilmesi gereken erzak yardımını geciktiren Şişecam işvereninin, salgını bahane ederek üyelerimizin kazanılmış haklarına göz diktiğini görmekteyiz.
İşyerlerinde çalışan taşeronlarla ilgili kazanmış olduğumuz dava sonrası 25 Eylül 2019 tarihinde başlayan görüşmeler de salgın sebebiyle bir yılı aşkın bir süredir askıda kalmış durumdadır. Gerçekleştirilen toplantılarda verilen sözler dahi tutulmazken, toplantılar nihai bir sonuca vardırılamamıştır. Tüm bunların üzerine özellikle Mersin’deki fabrikalarda yeni taşeronlarla anlaşma yapılmasını gerçekleştirilen tüm görüşmeleri boşa çıkaracak düzeyde bir adım olarak kabul etmekteyiz. Yine salgın bahane edilerek sendikamızın kazanmış olduğu bir davada Şişecam’ın art niyetli olarak hareket ettiğini görmekteyiz.
Teknolojik gelişmeler gerekçe gösterilerek Şişecam tarafından yenilenmek istenen unvan ve kademeler için sendikamızın sağlamış olduğu tüm katkıya rağmen, aynı işlerin Şişecam’a ait farklı fabrikalarda ortak uygulanmasının dahi becerilemediğini görüyoruz. Bu konuda da ya salgın bahane ediliyor ya da Tek Şişecam olarak her yerde reklam yapan işveren, kendi fabrikalarında tek tip uygulama yapmayı beceremiyor. Bunun yanı sıra fabrikalarda az işçiyle çok iş yaptırma hevesiyle çoğu zaman eksik çalışanla üretim yaptırılmak isteniyor.
Salgının başından itibaren gördüğümüz tüm bu uygulamalar sebebiyle; Şişecam işvereninin kârına kâr katarken, Covid-19’u bahane ederek çalışanların haklarını gasp etmeye çalıştığını üyelerimiz ve tüm kamuoyu bilmelidir.
Bu sebeple bugünden itibaren tüm üyelerimiz kendilerinin ve ailelerinin sağlığını düşünerek günde 8 saatten fazla çalışmayacaklardır. Ayrıca sendikamız salgın bahane edilerek esnetilmek istenen toplu iş sözleşmesinin tüm maddelerinin sıkı takipçisi olacak ve taşeron ile ilgili mahkeme kararı gerekirse icra yoluyla uygulatılmak üzere tekrar gözden geçirilecektir.
Üyelerimize ve kamuoyuna saygılarımızla duyurulur.
KRİSTAL-İŞ SENDİKASI GENEL MERKEZ YÖNETİM KURULU