2020 yılı ülkemizde olduğu gibi tüm dünyada işçiler ve halklar için zorlu bir yıl oldu.
2020 yılında dünya genelinde yaşanan covid-19 salgını nedeniyle yüz binlerce insan yaşamını kaybetti. Milyonlarca işçi işini kaybederken milyonlarcası da gelir kaybı yaşadı. Şüphesiz en büyük yıkımı düşük gelirli yoksul aileler ve işçi sınıfı yaşadı.
Mevcut durumda ciddi bir şekilde etkisini sürdüren covid-19 salgını bir yandan can kayıpları yaşatmaya devam ederken diğer bir yandan da iş ve gelir dengelerini alt üst etmeye devam ediyor. Dünya genelinde 83,4 milyonu aşkın insan covid-19’a yakalanırken en az 1 milyon 820 bin insan pandemi nedeniyle yaşamını kaybetti.
Tablo ülkemizde de oldukça ağır seyretti; en az 2,21 milyon insan covid-19’a yakalandı, en az 21 bin kişi de covid-19 nedeniyle yaşamını kaybetti.
Ülkemizde günlük olarak açıklanan covid-19’a bağlı vaka ve yaşam kayıpları sayıları çoğu zaman tartışmaları da beraberinde getirdi. Zaman zaman kamuoyuna aktarılan çelişkili veriler insanların güvenini ciddi bir şekilde sarsarken salgının kontrolden çıkmasına da zemin hazırladı.
Mevcut durumdaki gelir adaletsizliği geniş kesimlerin belini bükmeye devam etti. Pandemi nedeniyle ortaya çıkan küresel durgunluk, artan yoksulluk, işsizlik ve artan borç yükü emekçilerin sırtına yeni yükler yükledi.
Ülkemizde başta sağlık çalışanları ve kargo işçilerinin iş yükü artarken diğer tarafta da en az 4 milyon işçi kısa çalışma kapsamında çalışmaya mecbur bırakıldı. En az 2,2 milyon işçi ücretsiz izne çıkarıldı ve aylık bin yüz yetmiş lira, günlük 39,24 lirayla yaşamak zorunda bırakıldı. İşsizlik can yakıcı boyutlara ulaştı.
İş cinayetleri de durmadı, iş cinayetlerinde Kasım ayında en az 294, yılın ilk on bir ayında ise en az 2032 işçi hayatını kaybetti (İSİG).
1 Mayıs çok kısıtlı katılımlarla, alanlardan uzak bir şekilde kutlanmak zorunda kalındı.
İşçilerin hak arama mücadeleleri de sekteye uğradı. Salgın nedeniyle birçok sendikal faaliyet ve etkinlik yasaklandı veya ertelendi.
Tüm bunlara karşılık olarak işçi eylemleri ve örgütlenme girişimleri de artış gösterdi. Ancak örgütlenme önündeki engeller ve uzun süren yetki tespit davaları nedeniyle işçilerin örgütlenmeleri geciktirilmeye devam ediyor.
Bu yıl yaşanan krizlerden sonra şüphesiz hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. İş ilişkilerinde ve çalışma şekillerinde yaşanan dönüşümler avantajlarının yanında birçok sorunu da beraberinde getirecektir. Öyle ki pandemiyle birlikte hızla yaygınlaşan esnek çalışma biçimleri, dijitalleşmenin de etkisiyle gelecek yıllarda daha da yaygınlaşacağa benziyor.
Nitekim dijital dönüşüm ve bilgi teknolojisi, pandemi sürecinde dijitalleşme faaliyetlerini öne çıkardı. Ekonomik güce ve kurumsal kapasiteye sahip oldukları düşünülen zengin ülkeler salgınla başa çıkmakta farklı farklı alternatiflere yöneldi ve birçok alanda köklü değişiklikler gerçekleştirdiler. Tüm bu gelişmelere bağlı olarak ise önümüzdeki 20 yılda en az 2 milyon iş tanımının ortadan kalkacağı veya değişikliğe uğrayacağı belirtilirken, yapay zekâ ve dijitalleşme düzleminde yaklaşık 3 milyon dolayında yeni iş tanımının ortaya çıkabileceği ifade ediliyor. Avantaj gibi görünen bu gelişmede, işçilerin bu çalışma biçimine entegrasyonu ciddi bir riski de içerisinde barındırıyor ve kronik işsizliği arttırabileceği belirtiliyor.
İçerdiği yıkıcı anlardan dolayı 2020 yılı, şüphesiz hafızalardan yıllarca silinmeyecek bir yıl olarak insanlığın belleğinde yer edecektir. Dünya nüfusunu etkileyen olaylar, yaşanan değişimler ve etkileri yıllarca sürecektir. Biz işçilere düşen görev ise örgütlü yapımızı vakit kaybetmeden güçlendirmek olmalıdır.
Dileriz 2021 yılı her şeyden önce sağlığın korunduğu, sağlıklı yaşam koşullarının herkesçe ulaşılabilir olduğu, hak gasplarının sona erdiği, grevlerin yasaklanmadığı, örgütlenmelerin önündeki engellerin kaldırıldığı, iş cinayetlerinin ve intiharlarının yaşanmadığı, kadına şiddetin sona erdiği ve işçi sınıfının refahının arttığı bir yıl olur.
Bu düşünce ve duygularla başta üyelerimiz ve aileleri olmak üzere tüm işçi sınıfının yeni yılını kutlar, sağlıklı bir yıl dileriz.
KRİSTAL-İŞ SENDİKASI GENEL MERKEZ YÖNETİM KURULU