İçinde bulunduğumuz çağda Türkiye’de olduğu gibi tüm dünyada yaşanan doğal, sosyal ve ekonomik krizler toplumsal fay hatlarının derinleşmesine yol açıyor. Bu kırılmalar evrensel insan haklarının ve ortak değerlerimizin ayaklar altına alınmasına sebep olurken; milliyet, ırk ve din üzerinden dünya halkları birbirine düşman ediliyor.
Öte yandan cinsiyet temelli şiddetin toplu bir kıyım seviyesine ulaştığı ülkemizde barışın tesis edilmesinin yolu cinsiyet eşitliğinden de geçiyor.
Sermaye sahiplerinin ortağı devletler, ekonomik çıkarları için kitlelere ayrımcılık ve düşmanlığı aşılayarak bu sayede kendilerine ölmeye ve öldürmeye hazır ordular yaratıyor. Ölenler her zaman işçilerin, emekçilerin çocukları oluyor. Savaşlar bir yana, salgın sürecinde gördüğümüz gibi her türlü krizin bedelini ödeyenler yine işçiler.
Toplumsal barışı inşa etmek; şiddetin sınıf, cinsiyet, milliyet, ırk ve din olgularıyla kesiştiği, yoğunlaştığı ve iç içe geçtiği yerleri iyi çözümlemekten, çok yönlü bir bakış açısından ve bütün insan ırkıyla paydaşlık duygusunu hissetmekten, böylece tarihin doğru tarafında konumlanmaktan geçiyor.
Üyelerimizin, halkımızın ve tüm dünyanın 1 Eylül Dünya Barış Günü kutlu olsun.
KRİSTAL-İŞ SENDİKASI GENEL MERKEZ YÖNETİM KURULU