Kristal-İş Genişletilmiş Başkanlar Kurulu 12 Nisan 2019 Cuma günü Paşabahçe, Beykoz’daki sendika genel merkezinde toplanarak işkolumuz, ülkemiz ve çalışma hayatıyla ilgili gündemdeki konuları görüşmüştür. Başkanlar Kurulu toplantı sonunda aşağıda yer alan açıklamayı kamuoyuna iletmeyi kararlaştırmıştır.
Hazine ve Maliye Bakanı Sayın Berat Albayrak, 10 Nisan 2019 Çarşamba günü, iktidarın yeni seçim sonrası “yol haritasını” açıkladı.
Açıklanan bu yeni yol haritasında ülkemizin yaşadığı ve giderek derinleşmekte olan ekonomik krize dair soyut birtakım temennilerin ötesinde, elle tutulur çok az önlem yer alıyordu.
Söz konusu az sayıdaki somut önlem ise, ne yazık ki, işçilerin kazanılmış haklarına yönelik ağır bir saldırı başlatılmasını öngörmektedir. Bu saldırının odağında ise işçilerin iş güvencesi yer almaktadır.
Sayın Albayrak’ın Çarşamba günü yaptığı açıklama kıdem tazminatı hakkının tehlikede olduğunu göstermiştir. Kıdem tazminatı işten çıkarmalara karşı caydırıcı tek etken konumundadır ve dolayısıyla işçilerin elindeki son iş güvencesidir. Siyasi iktidar, uzunca bir süre tereddüt gösterdikten ve yerel seçimlerin tamamlanmasını bekledikten sonra, kıdem tazminatını işlevsiz hale getirmek üzere kolları sıvamıştır.
Ayrıntılar henüz kamuoyu ile paylaşılmadığı için kesin bir şey söylemek mümkün olmasa da, yeni kıdem tazminatı fonu ile kıdem tazminatı süresinin de aşağı çekilmesi gündeme gelmesi şaşırtıcı olmayacaktır.
Kronik olarak dış açık veren ve son ekonomik krizle birlikte bütçe açığı da hızla büyüyen ülkemizde bu tür fonlar istisnasız bir biçimde amacı dışında kullanılmıştır. Konut edindirme yardım fonunu, deprem vergisiyle toplanan paralar ve son yıllardaki uygulamalarla gündeme gelen işsizlik fonu bunun en bilinen örnekleridir. Kıdem tazminatı fonu da aynı kaderi paylaşmaktan kaçamayacaktır.
Kıdem tazminatının bireysel emeklilik sistemiyle (BES) entegre edilmesi planı ise durumu işçiler açısından daha da vahim bir hale getirmektedir. Böyle bir düzenleme ile otomatik BES çalışanlar için artık zorunlu hale gelecektir. Böyle bir zorunluluk kesinlikle kabul edilemez.
Burada iki amaç olduğu anlaşılmaktadır: Kısa vadede krizle başa çıkma girişimleri için kaynak yaratmak ve uzun vadede kamusal emeklilik sistemini tasfiye ederek sosyal güvenlik sistemini tamamen özelleştirmek ve ticarileştirmek.
Sigorta şirketleri ve siyasi iktidar bir süredir otomatik BES sisteminden çıkışın fazla olmasından yakınıyorlar. Oysa işçiler otomatik BES’ten onun faydalarını anlamadıkları, tasarruf etmeyi sevmedikleri için çıkmıyorlar. Zaten açlık sınırının altında bir ücretle bir ayını geçirmeye çalışan, birçoğu borç batağında olan işçilerden bir de zorunlu BES kesintisinin yapılması geçim sorununu milyonlarca işçi ailesi için daha da dayanılmaz bir hale getirecektir.
Kıdem tazminatını tırpanlayarak fona devretmekle yapılmak istenen krizin faturasını kitlesel ve maliyetsiz işten çıkartmalarla işçilere ödetmektir.
Türk-İş ve DİSK’in kıdem tazminatını kırmızı çizgi kabul eden ve genel grev sebebi sayan genel kurul kararları vardır. Bu konfederasyonlar ve üyesi sendikalar bu kararlarının gereğini yapmalıdır.
Kıdem tazminatı hakkımıza dokundurtmayız!
KRİSTAL-İŞ SENDİKASI GENEL MERKEZ YÖNETİM KURULU