Ekmek ve Özgürlük için 1 Mayıs’ta alanlardayız!
İşçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs’ta, insan onuruna yakışan iş ve yaşam şartları için yine alanlarda olacağız.
Dünyanın dört bir yanında olduğu gibi, Türkiye’de de üretenler, alın teriyle yaşayanlar, ekmeğini taştan çıkaranlar ve tüm toplumu sırtında taşıyanlar meydanlarda toplanacaklar ve taleplerini haykıracaklar.
Haksız işten çıkarmalara, sendikasızlaştırma uygulamalarına, kıdem tazminatının fona devredilmesi girişimlerine, özelleştirmelere, esnek çalışmaya, kuralsız ve kayıt dışı çalışmaya, iş cinayetlerine, tam anlamıyla keyfi bir grev yasağına dönmüş olan grev ertelemelerine, grev ertelemelerine karşı yürütülen sendikal mücadelelerde sendika yöneticilerine, işçi ve temsilcilerine karşı kolluk kuvvetlerince uygulanan kontrolsüz güç ve gözaltı uygulamalarıyla birlikte diğer sendikal hak ihlallerine karşı seslerini yükseltecekler.
Eğitimde, sağlıkta, sağlıklı gıdaya ulaşımda, istihdamda her geçen gün daha da azalan fırsat eşitliği ve gericileştirilen eğitime karşı tepkilerini dile getirecekler.
1 Mayıs, tüm baskılara, tehditlere işten atmalara rağmen sendikal örgütlenme hakkını kullanan, sendikasına üye olan, sahip çıkan işçilerin mücadele bayrağını yükseltme günüdür.
İşverenlerin kanuni boşlukları ve iş yükü altında tıkanıp kalmış mahkemeleri kullanarak, toplu iş sözleşmesi yetkisini yıllarca ertelemeleri karşısında, her türlü baskı ve güçlüğe rağmen sendikasına sıkı sıkıya sarılan işçilerin hesap sorma günüdür.
1 Mayıs, aynı zamanda işçi sınıfının elinde kalan son iş güvencesi mevzii olan kıdem tazminatına sahip çıkma günüdür.
1 Mayıs’ta işçiler ülkenin tüm kaynaklarının neden bir avuç azınlığın çıkarları için seferber edildiğini soracaklar. Şeker fabrikalarının özelleştirilmesine, işsizlik sigortası fonunun yağmalanmasına, patronlara yapılan vergi indirimlerinin, verilen teşviklerin karşısında, vergilerin işçinin belini bükmeye devam etmesine, vergi adaletsizliğine hayır diyecekler!
Türkiye ekonomisi yeni bir durgunluk ve belki de kriz döneminin eşiğine gelmiş durumdadır. Ekonomiyi, varı yoğu satıp savarak bir şekilde ayakta tutma çalışması sonuç vermeyecektir.
İşçiler günlük yaşamlarından ekonominin yapısının kırılgan olduğunu, enflasyonun yükseldiğini ve hayat standartlarını aşağıya çektiğinin ve ülkenin yeniden bir aşırı borçlanma sürecine girdiğini görüyorlar.
1 Mayıs tüm dünyada ve ülkemizde işçinin, emekçinin bayramıdır!
Gücümüzün farkında olalım, birleşelim, safları sıklaştıralım, örgütlenelim ve mücadeleyi yükseltelim!
1 Mayıs meydanları bizim meydanlarımızdır! O meydanları dolduralım!
Yağmaya ve sömürüye dur diyelim!
Esnek ve güvencesiz çalışmaya hayır!
Kıdem tazminatı kırmızı çizgimizdir!
Grev yasaklarına ve tüm sendikal hak ihlallerine hayır!
İşkolumuzdaki sendikalarda örgütlenelim!
Yaşasın işçilerin birliği!
Yaşasın 1 Mayıs!
KRİSTAL-İŞ SENDİKASI GENEL MERKEZ YÖNETİM KURULU