Haksızlığa, yolsuzluğa, kıdem tazminatı gaspına karşı hep beraber 1 Mayıs’a.
İşçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü, bundan 131 yıl önce insanca yaşama ve çalışma koşulları mücadelelerinin ruhundan doğdu. 1 Mayıs, 1886 yılından bu yana işçilerin, emek üretenlerin hak ve özgürlük mücadelesinin simgesi olarak ruhumuzda ve mücadele alanlarımızda yaşıyor.
Gelen bizim emeğimizin bayramıdır, gelen işçilerin hak ve özgürlük edalarının yankılanacağı gündür, gün bizim günümüzdür.
Her 1 Mayıs’ta olduğu gibi 2017 yılının 1 Mayıs’ında da, biz emekçiler alanları dolduracak ve taleplerimizi bir kez daha var gücümüzle haykıracağız.
Her geçen gün yoksullaşan, işsizliğin, açlığın, hukuksuzluğun, adaletsizliğin pençesinde var olmaya çalışan, korumasız, güvencesiz, sosyal haklardan mahrum çalıştırılan emekçilerin sesi olacağız.
Sendikalı olma ve grev hakkımızın yasaklanmasına, ücretlerimize zorla el uzatılmasına, kıdem tazminatı gaspına karşı sesimizi yükselteceğiz.
Taşeron işçiliğin, kamu hizmetleri de dâhil olmak üzere yayılmadığı yer kalmamış iken, İş güvencesini kiralık işçilik bürolarına bağlayan iktidarın kulaklarında biz emekçilerin sesleri çınlayacak.
Dolaylı işsizliğimiz 7 milyonu aşmışken, kendi yurttaşımıza iş, aş sağlayamıyorken, yurt dışından gelen sığınmacıları ucuz işgücü gibi görüp, onların kayıt dışı çalıştırılmasına göz yumarak iş haklarımızı gasp edenlere karşı meydanlarda olacağız.
Ülkemizin, sermaye ucuz emek pazarlayan bir ülke konumunda olmasını asla kabul etmiyoruz. Yoldaşlarımızın mecbur kaldığı için güvencesiz, sağlıksız, gelecek vaat etmeyen çalışma koşullarında çalışmasını istemiyoruz. Hayatımızın en güzel çağında, iş cinayetlerinde yaşamlarımızın kararmasını istemiyoruz. Torunlarıyla vakit geçirmesi gereken emeklilerimizin 70 yaşında bile hala çalışıyor olmasını kabullenemiyoruz. Annelerin, babaların işsiz, çocuklarımızın okulsuz, eğitimsiz kalmasını istemiyoruz.
Biz insanca çalışma koşullarının olduğu, sağlıklı, güvenceli, sendika ve sosyal haklarımızın olduğu çalışma ortamları istiyoruz. Geleceğe güvenle, umutla bakmak istiyoruz.
Kardeşliğin, barışın, huzurun egemen olduğu, adalet ve hukukun demokrasiyi taçlandırdığı, silahların sustuğu bir Türkiye talep ediyoruz.
Gelin, bu 1 Mayıs’ta da birlik olalım, diri olalım. Haksızlığa, yolsuzluğa, kıdem tazminatı gaspına karşı 1 Mayıs’ta alanlarda buluşalım.
Kristal-İş Sendikası Genel Merkez Yönetim Kurulu