1 Mayıs tüm dünyada işçi sınıfının birlik, beraberlik dayanışma ve mücadele günü olarak, işçi sınıflarının hep bir ağızdan, tek yürekle ve tek sesle mücadeleye vurgu yaptıkları, sermaye gurupları ve iktidardakilere karşı taleplerini dile getirdikleri çok önemli ve özel bir gün olarak kutlanır.
Bizlerde bu özel günde yönetimlerdeki arkadaşlarımız ve bizlere her koşulda, her mücadelede desteğini esirgemeyen değerli işçi arkadaşlarımızla her zaman özlenecek ve özenilecek destanların yazıldığı ulu şehir Çanakkale’ den taleplerimizi dile getirdik. Diğer sendikal örgütler ile birlikte tek çatı altında tek yürekle ve tek bir sesle, işçi haklarının sömürülmesine ve suistimal edilmesine yol açacak Özel istihdam bürolarının yasalaştırılmasına, kıdem tazminatının fona aktarılması ve zorunlu bireysel emekliliğin çalışan kesimin kazancına haksız takılan bir kelepçe olduğu, hak gaspı olduğunu tek bir ağızdan haykırdık. Düzenlemelerin yasalaştırılması durumunda işçi sınıfının ortak bir mücadele ile en sert şekilde tepkisini göstereceğini dile getirdik.
İş kazalarına sebep olacak nedenlere karşı yeterli tedbirlerin alınmamasına, yaşanan kazalarda ise sorumluların tespit edilemeyip hak ettikleri cezaları almamasına karşı tepkimizi ortaya koyduk bundan sonrada sadece 1 Mayıslarda değil her koşulda tepkimizi ortaya koymaya devam edeceğimizi bildirdik.
Her ne kadar birlik içinde, bir bayram havasında kutlamak istesek te ülke olarak 1 Mayıs 2016 da içinde bulunduğumuz bu ortam da bir yanımız yine buruk yine hüzün dolu.
Maalesef ki 1977 yılında 1 MAYIS yolunda kaybettiğimiz sınıf arkadaşlarımızın, yoldaşlarımızın acısını hala yüreğimizde taşırken, bugünde vatan topraklarında neredeyse her gün bir ya da daha fazla vatan evladını şehit veriyoruz. Ama bizler inanıyoruz ki bu karanlık perde er ya da geç kalkacak, bu ülke bu millet aydınlığa kavuşacaktır. Bu karanlık, sonu görünmeyen oyunlar işçi sınıfının ve milletin birliği, beraberliği ve mücadelesiyle bozulacaktır
Bu olaylar neticesinde bayram havasında 1 Mayıs kutlamak maalesef mümkün olmadı, olamadı. Ama yine de başımız dik bir şekilde yüreğimiz buruk ta olsa taleplerimizi haykırmaya çalıştık.
2016 yılı 1 Mayısında, 1977 yılı 1 Mayısında yitirdiğimiz 34 yoldaşımızın acısını hala yüreğimizde yaşarken, Onlar’ ı yitirdiğimiz Taksim meydanında anamamış olmak, maalesef ki yasaklamalar ile işçi bayramlarını o meydanda kutlayamıyor olmak ta bizleri derinden üzmektedir bunu da ayrıca belirtmek isteriz.
2016 yılı 1 Mayıs İşçi ve Emekçi Bayramı vesilesi ile işçi hak ve özgürlüğünü kısıtlayıcı yasakların olmadığı daha aydınlık yarınlara, hüznün olmadığı güzel günlere, iş kazalarının yaşanmadığı, can kayıplarının olmadığı çalışma günlerine, işçi haklarının gasp edilmediği 1 Mayıslara bu alanlarda hep birlikte, el ele sınıf bilinciyle kavuşma özlemi ile bir kez daha tüm işçi sınıfını ve milletimizi saygı ve sevgi ile selamlıyoruz.